21 Aralık 2008 Pazar

RÖPORTAŞ

Geleceğin 25 Lideri Arasında Gösterilen Enes Ayaz Mezun.com'da
Bentley College ile Time Magazine’in düzenlediği yarışmada "Geleceğin 25 Lideri" arasında seçilen Enes Ayaz henüz 19 yaşında...
Okul hayatı boyunca tüm ders notları 5 üzerinden hep 5 olmuş, ama sakın 7/24 odasına kapanıp ders çalışıyor şeklinde düşünerek bir yanılgıya kapılmayın, tam aksine kendisi son derece sosyal bir öğrenci...
Hiç feslefe dersi görmemiş olmasına rağmen geçtiğimiz aylarda gerçekeştirilen Yıldız Teknik Üniversitesi Liselerarası Felsefe Kongresi’nin açılış konuşmasını yaptı...
Enes Ayaz ile sizler için konuştuk...
Merhaba; öncelikle seni başarılarından dolayı tebrik etmek istiyoruz. Amerika’da Türkiye’yi, aileni ve kendini en iyi şekilde anlattığın ve temsil ettiğin için teşekkürler. Kısaca kendini tanıtır mısın?
Teşekkürler. Estağfurullah, ben yalnızca şu ana kadar bana emeği geçen insanlara borcumu ödemeye çalışıyorum.
22 Mayıs 1989, Sakarya doğumluyum. Babam Türk Telekom’da elektrik mühendisi, annem TEİAŞ’ta teknisyen. Benden altı yaş küçük, ilköğretim sekizinci sınıfa giden bir kız kardeşim var.
Akademik kariyerinden bahseder misin biraz? Hangi okullarda eğitim gördün/görüyorsun?
İlköğretime Adapazarı Atatürk İlköğretim Okulu’nda başladım. Dördüncü sınıfı bitirdiğim yıl 17 Ağustos Depremi meydana gelince, beşinci sınıfta Sapanca’da şu anda adını hatırlayamadığım bir okula sınıf öğretmenim Nurşen Dal ve arkadaşlarım ile beraber geçtim. İlköğretimin ikinci yarısını ise Özel Şahin İlköğretim Okulu’nda okudum. Özel Okullar ve Lise Giriş Sınavlarından sonra VKV Koç Özel Lisesi’nde eğitim hayatıma devam ettim. Koç’taki beş güzel yılımın ardından, 2008 Eylül itibariyle Harvard College’da okumaktayım.
Başarının kaynağını neye bağlıyorsun? Hırslı olman, zeki olman, çok çalışman... vs.?
Doğrusunu söylemek gerekirse kendimi zeki olarak tanımlamaktan kaçınıyorum. Benim için zekâ ebeveynden gelen genetik bir miras, aynı maddi miras gibi. Bu yüzden zeki olmaktan ya da öyle tanımlanmaktansa çalışkan olmayı, öyle tanımlanmayı her zaman tercih ediyorum. Eğitim hayatım boyunca çok çalıştım, her konuda elimden gelenin en iyisini yapmaya çabaladım; ancak, her çabalayanın çabasının karşılığını alamadığı günümüzde emeğinin, alın terinin karşılığını alabilen şanslı zümredendim. İnkâr edilemez bir şans faktörü vardı hep, doğru zamanda doğru yerde bulunup doğru kararları vermeyi başarabildim sanırım.
Okul yöneticilerinin sana yolladıkları kabul mektuplarının üstüne “Bize gelmelisin” yazdığı söyleniyor. Her yıl onlarca zeki öğrenci Yale’e, MIT’ye, Stanford’a, Harvard’a başvuruyor, seni diğerlerinden ayıran özellik sence neydi?
İnanın keşke bu sorunun cevabını bilseydim, bir üniversite danışmanlık şirketi kurar yavaş yavaş emeklilik sigortamı ödemeye başlardım.
Harvard’ı seçmende en etkili sebep ne oldu?
Harvard, çocukluğumdan beri hayalini kurduğum bir üniversite idi. Harvard’ı seçme nedenlerim arasında öne çıkan ilk neden Harvard’ın dünya çapındaki şöhreti ve geçerliliği ikincisi ise sahip olduğu imkânlar idi. Uzun vadede politik bir kariyer hedeflediğim için Türkiye’de yalnızca belirli bilimsel veya elit çevreler tarafından değil de sokaktaki insan tarafından da bilinen bir üniversitede okumak istedim. Bu açıdan üniversite seçimimde oldukça pragmatik hareket ettim, diyebilirim.
Şimdi biraz da sosyal yaşantından bahsedelim. Başarında, sosyal yaşantından kopmamanın, hatta bir o kadar aktif olman ve bunun yanısıra eğitim hayatını da hiç ihmal etmeden yaşamanın payı nedir?
Hayatın her alanından çıkarımlarda bulunarak bir bütün, bütün bir insan olabiliyoruz. Fiziksel, duygusal ve düşünsel bütünlüğünü sağlayamamış insan bir ayağı eksik bir tabure gibi devrilmeye mahkûmdur. Ben hep buna inandım. Elimden geldiğince bu bütünlüğü sağlamaya ve sağladıktan sonra da korumaya çalıştım. Zaman zaman başarısız oldum, ancak bu çalışmayı sürekli kılmak, hatta bunu bir düstur edinmek mühim olan. Sonrası geliyor zaten.
Konakladığın yer okula ait yurtlar mı yoksa birçok öğrenci gibi okula yakın bir yerde ev mi kiraladın? Harvard’da ilk yılını geçiren lisans öğrencilerinin okul yurtlarında kalması mecburi; ben de şu anda Harvard’ın en eski yurtlarından birinde, 1812 yılında inşa edilmiş bir yurtta kalıyorum. Önümüzdeki yıldan itibaren yerleşke dışına taşınma şansım olsa da bir üst-sınıf yurdunda kalmayı planlıyorum. Okulun sunduğu olanaklardan yararlanmanın en iyi yolu bu.
Bize bulunduğun şehir hakkında biraz bilgi verir misin?Yalnızca Eylül ayından beri burada olduğum için Boston hakkında çok da doyurucu bilgi verebileceğimi sanmıyorum. Ama tarihi dokusunu koruyabilmiş nadir Amerikan şehirlerinden biri gözlemleyebildiğim kadarı ile. Boston’da kendinizi Amerika’da değil de okyanus kıyısındaki bir Avrupa şehrinde hissediyorsunuz.
Mezun.com üye profili; lise ve üniversite gençliği, yani direkt olarak senin yaşıtların diyebiliriz. Buradan onlara tavsiyelerin veya söylemek istediklerin var mı?
Haddimi aşarak kendi yaşıtlarıma tavsiye verme çabası içerisine girmek istemiyorum. Ancak naçizane şunu söyleyebilirim ki hepimiz herkes için daha iyi, daha güzel, daha adil bir dünyayı nasıl kurabileceğimiz konusunda kafa yormaya mecburuz. Bu mecburiyet, Mezun.com sitesini kullanabilmemize olanak tanıyan ayrıcalıklarımızın bize yüklediği sorumluluklardan geliyor. Avantajlarımızı ancak başkalarını dezavantajlı kılarak elde edebiliyoruz. Ayrıcalıklarımız ve zenginliklerimiz ne yazık ki başkalarının yoksunlukları ve yoksullukları üzerine kurulu. Attığımız her adımda bunları hatrımızda tutmalıyız.

Hiç yorum yok: